MARKA ARAŞTIRMASI YAPANLAR İÇİN MARKA OLACAK İŞARETLER
Marka, bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işarettir.
KİMLER MARKA TESCİL BAŞVURUSUNDA BULUNABİLİR?
- a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları,
- b) Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yerleşim yeri olan veya sınai ya da ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler,
- c) Paris Sözleşmesi veya 15/4/1994 tarihli Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri dâhilinde başvuru hakkına sahip kişiler,
ç) Karşılıklılık ilkesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere sınai mülkiyet hakkı koruması sağlayan devletlerin uyruğundaki kişiler marka tescil başvurusunda bulunabilir ve ilgili kanunun sağladığı korumadan yararlanabilir.
MARKA TESCİLİ İÇİN GEREKLİ BELGELER NELERDİR?
Marka başvurusu;
- a) Başvuru sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri içeren başvuru formunu,
- b) Marka örneğini,
- c) Başvuruya konu mal veya hizmetlerin listesini(NİS Sınıflndırmasına göre),
ç) Başvuru ücretinin ödendiğini gösterir bilgiyi,
- d) Başvuru, ortak marka veya garanti markası için yapılmışsa 32 nci madde kapsamında düzenlenmiş teknik şartnameyi,
- e) Rüçhan hakkı talebi varsa rüçhan hakkı talep ücretinin ödendiğini gösterir bilgiyi,
- f) Marka örneğinde Latin alfabesi dışında harf veya harfler kullanılmışsa bunların Latin alfabesindeki karşılığını kapsar.
MARKA BAŞVURUSU NEREYE YAPILIR?
Ülkemizde marka tescili konusunda yetkili kurum Türk Patent ve Marka Kurumu’dur.
Marka tescili için gerekli evraklar ile birlikte Türk Patent ve Marka Kurumu’na müracaat edilmelidir.
MARKA KESİNLEŞME TARİHİ NEDİR?
Başvurusu yapılan markaya ilişkin evrakların Kuruma sunulmasından sonra Kurum ilgili evrakları şekli yönden inceler. Şekli yönden eksiklik bulunmadığına karar verilmesi halinde başvuru, başvurunun alındığı saat ve dakika itibariyle kesinleşir. Şekli eksiklik tespit edilmesi halinde Kurum, ilgili tarafa eksikliği gidermesi için 2 (iki) ay süre verir.
MARKA TESCİLİ BAŞVURU TARİHİNDEN İTİBAREN NE KADAR SÜREDE SONUÇLANIR?
MARKA TESCİL BELGESİ NE ZAMAN GELİR?
Marka tescil süresi 5 aşamalıdır.
- Başvuru Aşaması
Marka tescili için gerekli evraklar ile birlikte Türk Patent ve Marka Kurumu’na müracaat edilmelidir.
- Şekli Yönden İnceleme
Başvurusu yapılan markaya ilişkin evrakların Kuruma sunulmasından sonra Kurum ilgili evrakları şekli yönden inceler.
- Hukuki Yönden Değerlendirme
Başvuru, Kurum tarafından mutlak net nedenleri yönünden değerlendirilir.
- Yayın Süreci
Şekli ve hukuki yönden incelenen ve herhangi bir engel teşkil etmeyen markanın yayımlanmasına karar verilir. Yayın süresi 556 sayılı KHK ve buna bağlı yönetmelikte belirlendiği üzere 3 aydır. Bu üç aylık yayın süresi içerisinde önceki marka sahipleri veya başvuru sahipleri daha önceden tescilli marka haklarına dayanarak marka başvurusuna yayın süresi içerisinde itiraz edebilirler.
- Tescil
Markanın bültende yayımlanmasından itibaren 3 ay içinde herhangi bir itiraz yapılmaması halinde marka tescil edilir.
Marka başvurusunun şekli ve hukuki yönden bir eksiklik/engel teşkil etmemesi halinde yapılacak olan başvuru 4 ile 6 ay arasında sonuçlanır.
Yayımlanmasına karar verilen markaya itiraz edilmesi ve şekli anlamda eksiklik içermesi halinde bu süre başvuru tarihinden itibaren 8 ile 11 ay arasında sonuçlanır.
Marka başvurusu kişi veya vekil aracılığıyla yapılabilir. Marka tescil aşamalarında evrakların eksiksiz iletilmesi, Kurum tarafından verilen kesin sürelerin kaçırılmaması ve iş takibi büyük önem arzetmektedir. Bu nedenle marka başvuru ve tescil sürecinde bir marka vekilinden destek almakta fayda vardır.
Kimya Patent olarak 10 yılı aşkın süredir başvurusunu yaptığımız çok sayıda marka-patent-coğrafi işaret başvurularımız bulunmaktadır. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi ve danışmanlık talepleriniz için 0342 322 33 37 numaralı telefondan bizlere ulaşabilirsiniz.
*Yazıyla ilgili paylaşımlarınızda www.kimya.av.tr sitesine atıfta bulunulması gerekmektedir.
MARKA OLARAK TESCİL EDİLEBİLECEK İŞARETLERDEN NE ANLAMALIYIZ
Marka tescili uygunluk kriterleri Sınai Mülkiyet Kanununda ayrıntılı olarak almaktadır.
Bu anlamda ayırt edicilik kriterini sağlaması ve kanunda belirtilen istisnalar arasında yer almaması kaydıyla her türlü işaret marka olarak tescil edilebilir.
İşaret yazı unsurundan anlamamız gereken salt şekil olmayıp, yazıya dökülebilen her unsur marka tesciline konu edilebilir.
Bu anlamda yeri geldiğinde bir slogan, yeri geldiğinde bir renk, seyyar bir araçtan gelen müzik marka olarak tescil edilebilir.
Önemli olan marka olarak kullanılmak istenilen işaret unsurların sektörün mahiyeti ve sektördeki diğer işletmelerden farklı olmasıdır.
Marka ticari hayatta mal ve hizmet unsurları olarak karşımıza çıkabilmektedir.
Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi ve danışmanlık talepleriniz için 0342 322 33 37 numaralı telefondan bizlere ulaşabilirsiniz.
Kaynak: https://www.google.com/maps/place/EN+PATENT+MARKA/@37.0888551,37.3475682,17z/data=!3m1!4b1!4m6!3m5!1s0x1531e3c78f8b8047:0x78db48f95e5ac434!8m2!3d37.0888551!4d37.3497569!16s%2Fg%2F11rsg2y568
MARKA HAKKINA TECAVÜZE İLİŞKİN CEZAİ HÜKÜMLER
Sınai Mülkiyet Hukukunda marka koruması hak sahibine tescilden kaynaklı haklarının ihlal edilmesi durumunda ihlali gerçekleştiren kişilere karşı cezai dava ve şikayet hakları tanımaktadır.
Maddi hukuku ilgilendiren, tedbirler ve tazminat taleplerinin yanı sıra marka hakkı sahibinin Sınai Mülkiyet Kanunu md 30 uyarınca marka hakkına tecavüz fiilini gerçekleştiren kişiye yönelik şikayet haklarını kullanabilecektir.
Marka hakkına tecavüz teşkil eden fiiller belirtilen maddede şu şekilde belirtilmiştir; “Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üretmek veya hizmet sunmak, satışa arz etmek veya satmak, ithal ya da ihraç etmek, ticari amaçla satın almak, bulundurmak, nakletmek veya depolamak”
Görüldüğü üzere kanunda marka hakkına tecavüz sayılabilecek eylemler oldukça geniş şekilde çerçevelenmiştir.
Tacir ya da işletmenin uzun yıllara dayalı emek ve yoğun sermaye yatırımının simgesel bir karşılığı olan marka tescili cezai yaptırımlar yoluyla da daha kapsamlı koruma altına alınmıştır.
Bu maddede yer alan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması şarttır. Bu anlamda uzun yıllar kullanılmakta olunan işletme veya ürün isimlerinin marka tescili yapılmaması halinde işletme sahibinin şikayet hakkı olmayacaktır.
Nihai tüketici nezdinde ayırt ediciliğinin artırılması ve işletmesel tercih sebebi olunması açısında sınai mülkiyet haklarının tescil edilmesi oldukça önemlidir.
Bu nedenle müvekkillerimize patent, marka, tasarım, faydalı model tescil süreçlerinde takip ve danışmanlık faaliyetlerimizle her türlü hukuki desteği sunmaktayız. Ayrıntılı bilgi ve randevu talepleriniz için 0342 322 33 37 numaralı telefondan bizlere ulaşabilirsiniz.
Yazıyla ilgili paylaşımlarınızda www.kimya.av.tr sitesine atıfta bulunulması gerekmektedir.
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI
Anlaşmalı boşanma Medeni Kanun md. 166/3’te düzenlenmiştir;
‘Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur.’
Yukarıda yer alan madde uyarınca boşanma davası açabilmek için öncelikle tarafların en az 1 yıl evli kalmış olmaları şartı aranır.
Anlaşmalı boşanma davasında taraflar
-Nafaka
-Mal paylaşımı
-Tazminat
-Çocuğun velayeti
-Ortak eşyaların kimin üzerine bırakılacağı
-Ziynet eşyaları
-Soyadı gibi konuların tümünde anlaşmaya varmış olmalı ve bu doğrultuda düzenlenecek protokol her iki tarafça da imzalanmış olmalıdır.
Tarafların anlaşamadıkları bir hususun tespiti halinde açılan dava, anlaşmalı olarak değil çekişmeli dava olarak devam eder.
Anlaşmalı boşanma davalarında protokolün şekli unsurları, içeriği vs. gibi konularda eksikliğe ve hataya yer verilmemesi adına uzman bir avukattan yardım alınmasında fayda vardır.
Daha ayrıntılı bilgi için Kimya Hukuk Avukatları Av. Ali Kimya ve Av. Selin Kimya ile bağlantı kurmanızı tavsiye etmekteyiz.
İletişim:0342-3223337 – [email protected]
*Bu makale Av. Selin Kimya tarafından yazılmış olup, yazılı rıza alınmaksızın farklı bir platformda yayınlanması telif hakkı ihlali oluşturacaktır.
TÜKETİCİ HAKKINDAN KAYNAKLI SATICININ AYIPTAN DOĞAN SORUMLULUĞU
Genel Bilgiler
Satıcının ayıptan sorumluluğu Türk Borçlar Kanunu md. 219-231 arasında düzenlenmektedir;
‘Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.’s
Satıcının Ayıptan Sorumluluğunun Şartları Nelerdir?
-Yarar ve Hasarın Alıcıya Geçmesi Anında Satılanda Varolması
-Alıcının Ayıbı Bilmemesi ve Ayıbın Önemli Olması
-Ayıptan Doğan Sorumluluğun Sözleşme ile Kaldırılmamış Olması(Satıcının ayıbı hile ile gizlemesi ve devir esnasında ihmal veya kast ile kusur verici yönde hareket etmesi durumunda yapılan sözleşme geçerli olmaz.)
-Alıcının, Kanunun Kendisine Yüklediği Külfetleri Yerine Getirmiş ve Ayıbı Kabul Etmemiş Olması
Satıcının Ayıba Karşı Sorumluluğu Halinde Alıcının Seçimlik Hakları Var mıdır?
-Alıcı, satılanı ger vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir.
-Alıcı, ayıp oranında indirim talep edebilir.
-Alıcı, satılanın ücretsiz onarılmasını talep edebilir. (Masrafın fazla olmadığı hallerde)
-Alıcı, ayıplı malın ayıpsız benzeriyle değişimini talep edebilir.
*Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcının Ayıptan Doğan Sorumluluğu Nedeniyle Zamanaşımı Var Mıdır?
Türk Borçlar Kanunu md. 231’e göre;
‘Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz. Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.’
Satıcının Ayıptan Doğan Sorumluluğu Nedeniyle Avukata Başvurmak Gerekir mi?
Günümüzde ilerleyen teknoloji neticesinde ticari faaliyetler giderek artmakta ve ticari faaliyetlerin artması neticesinde tarafların sorumlulukları da artmaktadır. Bu anlamda Alıcının Ayıptan Kaynaklı Zarara uğraması halinde; seçimlik haklarını neler olduğu, seçimlik hakkının herhangi bir süreye bağlı olup olmadığı, hangi durumların ayıp sayıldığı ve ayıbın şartları gibi konularda Borçlar Hukuku ve Ticaret Hukuku alanında uzman bir avukattan yardım alması gerekmektedir.
Kimya Hukuk&Danışmanlık olarak Alıcının Haklarına yönelik çok sayıda davamız ve hukuki danışmanlığımız bulunmaktadır.
Daha ayrıntılı bilgi için Kimya Hukuk&Danışmanlık kurucumuz Av. Ali Kimya ile bağlantı kurmanızı tavsiye etmekteyiz.
İletişim:0342-3223337 – [email protected]
*Bu makale Av. Selin Kimya tarafından yazılmış olup, yazılı rıza alınmaksızın farklı bir platformda yayınlanması telif hakkı ihlali oluşturacaktır.